Tiyatro sanatkarı ve müellif Ulvi Alacakaptan ise Rauf Altıntak’ın yalnızca oyuncu değil direktör ve araştırmacı bir kişilik olduğunu belirterek, “Özellikle bizde maalesef eksik kalan yerli tiyatronun tahminen de son temsilcilerinden biriydi.” dedi.
“Önce seyirci olarak tanıyorum. Ben alışılmış tiyatro eğitimi aldım lakin beni tiyatrocu yapan o zamanki fevkalade tiyatro ortamı oldu. En uygunlar sahnedeydiler, her tıbbın en düzgünleri. Rauf Altıntak beyefendi de onlardan bir tanesiydi. Sonradan nasip oldu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideriyken ‘Gösteri Sanatları Merkezi’ diye bir yapı kurduk. Ben genel sanat direktörüydüm ve alışılmış ki klâsik kelam konusu olduğunda da Rauf Bey’e başvurduk, o da bizim hocamızdı.”
Daha sonra sahneye getirilen Altıntak’ın naaşının önünde, sevenleri ve tiyatrocu dostları konuşma yaptı.
Kendisini 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde, sanatçı bakım meskeninde ziyaret ettiklerini anımsatan İşsever, sanatkarla tiyatro hakkında konuştuklarını anlattı.
Törende ayrıyeten oyuncular Zihni Göktay, Ulvi Alacakaptan, Uğurtan Atakan ve Mehmet Esatoğlu da birer konuşma yaparak kanılarını lisana getirdi.
Burada öğle namazını müteakip, sevenleri, tiyatrocu dostları ve ailesinin iştirakiyle kılınan cenaze namazının akabinde Kireçburnu Mezarlığı’nda toprağa verildi.