Kripto paralar haziran ayında şimdiye kadarki en büyük düşüşlerini yaşadı.
Ünite fiyatı yüzde 70’lik paha kaybıyla 20 bin doların altına düşen Bitcoin başta olmak üzere birçok kripto para ünitesinde dikkate kıymet kayıplar gördü.
Uzmanlar ayı piyasasının süreceğini kestirim ederken, kripto paraların 5’te dördünün şimdiye kadarki en yüksek düzeylerine kıyasla yüzde 90’dan fazla bedel kaybettiği görüldü.
Kimi analistler kripto borsalarında gerilemelerin dönemsel olduğunu tabir etse de genel olarak yaşanan “2022 kripto kışının” evvelkilere benzemediği belirtiliyor.
Kripto para uzmanı Yusuf Numanoğlu, “Geride bıraktığımız 5 yılda kripto piyasasında çok sayıda yeni proje hayata geçirildi. Bu da yatırımcılığa ilgi duyan kripto topluluğunu süratle büyüttü. Statista datalarına nazaran 2013’te 66 kripto ünitesinden kelam ediyorduk. Bugün ise CoinMarketCap dataları dolanımdaki kripto para ünitesi sayısının 20 bini aştığını gösteriyor. Piyasadaki bu bolluk sebebiyle içinde bulunduğumuz kripto kışı evvelkilere benzemiyor çünkü her 10 kripto para ünitesinden 9’unun yaşananlara dayanamayacağı öngörülüyor” tabirlerini kullandı.
Geçtiğimiz aylarda Terra ekosisteminin dolara sabitlenen kripto para ünitesi UST’nin bedeli 1 doların altına inmiş ve bu para ünitesine bağlı olan Luna bedelinin yaklaşık yüzde 99’unu yitirmişti.
Bu kayıpların arkasındaki nedenin merkez bankalarının sıkılaşma önlemlerinin yanı sıra proje sayısındaki enflasyon olduğuna dikkat çeken Yusuf Numanoğlu, “Yeni projelere yatırım yapmak, treni yakalamak isteyen yatırımcıların ilgisini çekiyor. Bank of America’nın yeni bir araştırması, bugün kripto para yatırımcısı olan 10 şahıstan 9’unun önümüzdeki aylarda daha fazla kripto alacağını gösteriyor. Bir projeye yatırım yapmak isteyen yatırımcıların, sırf yükseliş mümkünlüğünün heyecanına kapılmaması gerekiyor. Kripto para, NFT ya da metaverse üzere alanlarda ortaya çıkan projelere yatırım kararı alırken projenin hangi alanda, ne üzere bir bedel vaadi sunduğunu incelemek kıymet arz ediyor. Projelerin yol haritalarının, teknik dokümanlarının okunması, bu dokümanlara ne kadar sadık kalındığının tespit edilmesi, dolandırıcılık ya da piyasa şartları üzere durumlardan kaynaklanan kayıplardan korunmaya yardımcı oluyor” diye konuştu.
Blokzinciri tabanlı projelerin kimler tarafından yürütüldüğünün, toplulukla nasıl bir bağlantı kurduğunun, yatırımcı ve partnerlerinin kim olduğunun ve toplumsal medya hesaplarının nasıl kullanıldığının da projeye dair itimadı etkileyebileceğini belirten Numanoğlu, değerlendirmelerini şu tabirlerle sonlandırdı:
“Bakılması gereken bir öteki bahis da proje arzının bölüşülme biçimi. Örneğin bir takım, proje arzının yüzde 80’lik kısmını takım üyelerine ayırıyorsa, projenin dolandırıcılık maksadı taşıyabileceği daha en başından aşikâr oluyor.
