Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “Kadir Gecesi ‘Bin ay’dan güzel gece” olarak belirlendi.

Saygıdeğer Müslümanlar!
Vakit süratle akıp giderken hüznü de sevinci de bir ortada yaşıyoruz; Rabbimizin af ve mağfiretine, engin rahmetine susayan gönüllerimize bir lütuf olarak gelen şifa ayı Ramazan’ın son günlerine yaklaşıyoruz. Salgınla buruk geçen günlerimizde bir inşirah ve huzur vesilesi olacak Kadir Gecesi’ne kavuşmayı heyecanla bekliyoruz. Yarın inşallah Kadir Gecesi’ni idrak edeceğiz. Bizleri bugünlere ulaştıran Şanlı Rabbimize hamd ü senalar olsun. Kadir Gecemiz mübarek olsun.
Aziz Müslümanlar!
Cenâb-ı Hak, bütün insanlığı şirkin, zulmün ve cehaletin karanlıklarından İslam’ın aydınlığına eriştirmek ve ruhen olgunlaştırmak için Kur’an-ı Kerim’i indirmiştir. Kur’an ile bağı güçlü olan her şeyin pahasını yüceltmiş, onu okuyup manaya ve yaşama çabasında olanın ömrüne rahmet vadetmiştir. Kur’an’ın indirildiği ay, on bir ayın sultanı, indirildiği gece de bin aydan daha güzel Kadir Gecesi olmuştur.
Bedelli Müminler!
Kadir Gecesi, Büyük Rabbimizin yeryüzüne “es-Selâm” ismiyle tecelli ettiği, mümin gönüllere huzur ve iyilik vadettiği gecedir. Kadir Gecesi, lütuf ve izzeti, feyiz ve rahmeti bol olan manevi bir fırsat gecesidir. Hakikaten Cenâb-ı Hak, Kadir Sûresi’nde şöyle buyurmaktadır: “Biz Kur’an’ı, Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha güzeldir. Melekler ve Cebrail o gecede, Rablerinin müsaadesiyle her iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir iyiliktir.”
Aziz Müminler!
O halde geliniz, Kur’an’ın indirildiği Kadir Gecesi’nde hayat kitabımız Kur’an’la irtibatımızı gözden geçirelim. Yaratılış gayemizi tefekkür edip Rabbimizle kulluk ahdimizi tazeleyelim. İbadet ve taatle, zikir ve tesbihle, tevbe ve istiğfarla bu mübarek geceyi ihya edelim. Salgından ve her türlü maddi ve manevi hastalıktan şifa bulmak için Rabbimize yalvaralım. Sevgili Peygamberimizin bu gece yapılmasını tavsiye ettiği şu duayı lisanımızdan düşürmeyelim: “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle!”